Avni
TURAN
Şehit Düştüğü Tarih: 24 Mart 1993
Şehit Düştüğü Yer: İstanbul Bahçelievler
Doğduğu Tarih: 1954
Doğduğu Yer: Düzce
Mezar Yeri: Düzce
İstanbul
Bahçelievlerde bir evde, yoldaşları
Recai Dinçel ve İbrahim Yalçın Arkan ile birlikteydi.
Bulundukları yer kuşatıldı. 4.5 saat süren çatışma boyunca marş ve sloganları
susmadı. Avni Turan ve iki yoldaşı bu çatışmada şehit düştüler.
Avni TURAN (CEMİL), Çerkez
milliyetinden yoksul bir ailenin oğluydu.
1975'lerde,
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde devrimci mücadeleye atıldı. DEV-GENÇ içerisinde
aktif görevler aldı. Ayrıca çeşitli bölge örgütlenmelerinde sorumluluklar
üstlendi.
Hep
bir görev adamı, sessiz, sakin ve hassas kişiliğiyle bir dava adamıydı.
12
Eylül'den sonra tutsak düştü. Cezaevleri direniş mücadelesinin ön hattında yer alanlarından
biri de oydu. Hareketimiz 1984'te ölüm Orucu kararı aldığında tereddütsüz bu
direnişin ilk gönüllülerinden oldu. 75 gün süren direnişin bitirilmesinden
sonra yeniden yaşama dönerek, faşist yaptırımlara karşı direnişin ön saflarında
yer aldı.
1986'da
tahliye oldu. Tahliye oluşundan hemen kısa bir süre sonra, hareketin büyük olanaksızlıklar
içerisinde bulunduğu koşullarda birçok aktif görevler üstlendi.
1988'de
Avrupa Komitesi'ne atandı. Avrupa'daki yabancı rüzgarlar
onu etkileyemezdi. O hep ülkesinin, özellikle de Düzce ve Bolu yöresinde
gerilla hareketinin yaratılacağı günlerin düşleriyle yaşıyordu.
1990'da
hareketimizin askeri kamp oluşturma kararı üzerine, bu kamp çalışmasını başlatmak
üzere görevlendirilen ilk birkaç arkadaştan biri oldu. Gece gündüz, yoruldum
demeden, inşaat işçiliğinden nöbete, yemek yapmaya, şoförlüğe kadar her işe
koştu. Tüm bu işler içerisinde askeri eğitimini de tamamlamak zorundaydı. Onun
sabrı, bitmek bilmeyen enerjisi ve çalışkanlığı kişiliğinin bir parçası gibidir.
Onun hassas, sessiz ve sakin görünümü altında düşmana karşı öfke dolu büyük bir
kararlılık vardır. Yıllarca süren tutsaklık koşulları, yeraltı yaşamı, iki
yıllık kır gerilla yaşamı, inanç ve kararlılık öğelerinden hiçbir şey
eksiltmemiştir.
1991
yazında Sivas-Tokat dağlarına bir gerilla birliğiyle beraber ayak basar. Artık dağlarımızda
gerilla vardır. Aynı süreçte başka bir bölgeye de gerilla birliği çıkartılır.
Hemen her şey çok yeni olup birçok şeyi kendi olanakları ve yaratıcılıklarıyla
halletmek zorundadırlar. Aldıkları görevin bilincinde olarak, doğaya ve düşmana
karşı savaşarak, gerillanın yaşama tarzını öğrenirler. Aynı gerilla birliğinin
komutan yardımcısıdır.
13
Eylül'de hareketimizde darbe olduğunda, her şeyden habersizdirler. Gebze-Bayramoğlu operasyonundan sonra gerilla birliğiyle bağları
kopmuştur. Kısa bir süre sonra Aybastı yöresine uzanan birliğin operasyona
uğramasıyla dağda ilk şehitlerini verirler ve iki yoldaşımız toprağa düşer.
14
Ocak'a kadar darbeciler bu birliğimizi arayıp sormaz. Ancak darbe yazılarını
vermek için onları arar ve bulurlar. Başlangıçta tarafsızız diyen darbecilerin
eksik, yalan-yanlış bilgilendirmeleri sonucu bazı konularda eksik
değerlendirmeler yaparak çağrıcıların 19 Ocak tarihli yazısına imza atan
yoldaşımızın bu hataya düşürülmesinde Arif (Asaf) sahtekarının özel çabası vardır. Avni, Asaf
sahtekarının gerçek yüzünü gördüğünde tereddütsüz
birkaç yoldaşın huzurunda Arifin yüzüne düşüncelerini söyleyerek imzasını geri
çeker, özeleştiri yaparak hareket saflarına döner.
Ama
onun hassas kişiliği, sonucu, mevcut durumu hazmedemez. Hareketi, mevcut
durumdan çıkarmada yardımcı olur düşüncesiyle Ölüm Orucu'na başlar. Ancak tüm
yoldaşlarımızın Ölüm Orucu'nun bir şey çözemeyeceği konusunda baskı yapması ve
de hareketimizin 3 Mart tarihli 1 No'lu kararından
sonra ve çeşitli gelişmeleri dikkate alarak bu eylemine son verir.
Biraz
kendisini topladıktan sonra dağlara yeniden dönmeye hazırdır artık. Gitmeden
dağda ve kampta yaşama konusunda kendisinden yazı yazması istendi. Bunları
yazıp ilettikten sonra bazı hazırlıklarını tamamlayıp, görev yerine dönecektir.
İşte bu dönüş arifesinde yoldaşlarıyla birlikte Devrimci Sol geleneğine,
gerilla ilkelerine bağlı kalarak savaşıp şehit düşmüştür.
Sen
üzülme Cemil yoldaş... Açtığınız yolda ülkemizin dört bir yanındaki dağlarında gerillalarımız
olacak, silah seslerimiz daha gür çıkacak. Ne oligarşi ne de iç düşmanlarımız
kanla yazılan bu gelişmeyi engelleyemezler.
(Yukarıdaki
özçgeçmiş bilgileri, Devrimci Sol'un 26 Mart 1993
tarihli 55 No'lu açıklamasından alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Avni Turanı Anlatıyor: